|
|
|
RÜSTEM PAŞA KÜLLİYE KERVANSARAYI / HANI –TEKİRDAĞ MERKEZ
Osmanlı dönemi kaynaklarında “hân-ı sebîl” olarak adlandırılan yapı, Rüstem Paşa’nın hayır amaçlı olarak inşa ettiği on iki kervansaraydan biri idi.
Câmi’i havlısının cânib-i yemininde kâin derûnunda sekiz aded sütûnu olan ve fakat sakıf bulunmayan (yıkılmış) kârgîr ve kebîr hân-ı sebilin iki kapısı bulunmaktaydı.
XIX. yüzyılın başlarına kadar, yapının faal olarak kullanıldığını gösteren vazife kayıtları “hancılık tevcihleri”, Osmanlı Dönemi arşivlerinden takip edilebilmektedir. Bu tarihten sonraki kayıtlar ise -medresede olduğu gibi- yapıyı yıkıma götüren sürecin kronolojisini vermektedir. 1838 yılında, yapının kurşun kaplı çatısı ve bazı kısımlarında bozulmaların ortaya çıkması üzerine;
çevredeki aynı durumda olan bazı yapılarla birlikte hanın kurşunlarının sökülerek dersaadete gönderilmesi ve üzerinin kiremitle örtülerek ilgili kısımlarının tamirine karar verilmiştir. Kurşunların sökülmesinin ardından han için belirlenen 15.900 kuruşluk onarım masrafı, fazla bulunmakla birlikte, civardaki evkaf hasılatından karşılanmak üzere yapının tamirine müsaade edilmiştir.
Fakat daha önce de belirtildiği üzere, sonradan cami dışındaki yapıların tamiri bir kenara bırakılarak, mevcut kaynakların hepsi cami için harcanmıştır. 10 yıl boyunca atıl olarak kaldıktan sonra, yapının ihyası için icâreteyn usulü ile kiralanması amacıyla ihalesi yapılarak, kaza ahalisinin sunduğu tekliflerinden daha yüksek bir bedelle, İstanbul’dan Sarraf Hoca Misak’a “ ” kiralanmıştır. Bu şahsın 1868’de ölümü üzerine, hanın tasarrufunun oğulları üzerine alınması talebi kabul görmeyerek sözleşme feshedilmiştir.
Hanın kiraya verildiği süreçte, ne şekilde onarıldığı bilinmemektedir. Fakat 1873 yılına gelindiğinde yapı harap durumda olmalıydı. Çünkü bu tarihte, han ve imaretin bulunduğu alana Hükümet Konağı yapılması düşünülmüş, vakfın mütevellileri İbrahim Halil ve Osman Reşid Efendi’nin itirazıyla bu girişim engellenmiştir. Medrese bahsinde belirtildiği üzere, 1881’de yapının inşaatı için harap durumdaki han taşlarının da söküldüğü ifade edilmiştir.
1892 yılına ait, Edirne Evkaf Muhasebeciliğinden Evkaf Nezareti’ne gönderilen bir başka yazıda; hanın beden duvarlarının ve kemer ayaklarının kısmen mevcut olduğu, taşlarının günden güne çalındığı bildirilmektedir. Yazının devamında, hanın yer aldığı alanın çarşıya yakınlığı nedeniyle, yerel hükümet ve askeriyenin burada bina inşası isteğinde bulunduklarından, az bir bedelle buraya Rüstem Paşa vakfı için gelir getirecek bir yapının yapılabileceği ifade edilmektedir. Bunun üzerine Evkaf Nezareti’nden, han kalıntılarının miktarı, arsasının ölçüleri ve başka bina yapılabilecek boş alanın olup olmadığı konusunda keşif yapılarak durumun bildirilmesi istenmiştir. Bu işlemin ne ölçüde gerçekleştirildiği bilinmemekle birlikte, bu tarihten sonrası için tespit edilen herhangi bir kayıt da bulunmamaktadır. 1930’lu yıllara ait eski bir fotoğrafta, caminin batısında, denize doğru uzanan bir duvar ile etrafındaki yıkıntılar görülebilmektedir Ali Saim Ülgen’in çizdiği plan da aşağı yukarı bu tarihlere rastlar
KAYNAK:MURAT ALKAN (TARİHİ SÜREÇTE TEKİRDAĞ RÜSTEM PAŞA KÜLLİYESİ )
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ |
RÜSTEM PAŞA KÜLLİYE KERVANSARAYI / HANI –TEKİRDAĞ MERKEZ Fotoğraf Galerisi
|  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  |  | |
|
|