Tarihi Mekanlar KiÅŸisel Ansiklopedi Erol ÅžAÅžMAZ
  Ä°STANBUL İLİ ESERLERİ
  MİMAR SİNAN VE ESERLERİ
  Ä°ZMİR İLİ ESERLERİ
  ADIYAMAN İLİ ESERLERİ
  AFYON İLİ ESERLERİ
  AÄžRI İLİ ESERLERİ
  AKSARAY İLİ ESERLERİ
  AMASYA İLİ ESERLERİ
  ANKARA İLİ ESERLERİ
  ANTALYA İLİ ESERLERİ
  AYDIN İLİ ESERLERİ
  BARTIN İLİ ESERLERİ
  BALIKESİR İLİ ESERLERİ
  BATMAN İLİ ESERLERİ
  BİLECİK İLİ ESERLERİ
  BURSA İLİ ESERLERİ
  Ã‡ANAKKALE İLİ ESERLERİ
  EDİRNE İLİ ESERLERİ
  ELAZIÄž İLİ ESERLERİ
  ERZİNCAN İLİ ESERLERİ
  ERZURUM İLİ ESERLERİ
  ESKİŞEHİR İLİ ESERLERİ
  GAZİANTEP İLİ ESERLERİ
  HATAY İLİ ESERLERİ
  ISPARTA İLİ ESERLERİ
  KARABÜK İLİ ESERLERİ
  KARAMAN İLİ ESERLERİ
  KARS İLİ ESERLERİ
  KASTAMONU İLİ ESERLERİ
  KAYSERİ İLİ ESERLERİ
  KIRIKKALE İLİ ESERLERİ
  KIRKLARELİ İLİ ESERLERİ
  KIRÅžEHİR İLİ ESERLERİ
  KOCAELİ İLİ ESERLERİ
  KONYA İLİ ESERLERİ
  KÜTAHYA İLİ ESERLERİ
  MALATYA İLİ ESERLERİ
  MANİSA İLİ ESERLERİ
  MARDİN İLİ ESERLERİ
  MERSİN İLİ ESERLERİ
  MUÄžLA İLİ ESERLERİ
      MuÄŸla Ören Yerleri
      MuÄŸla Tarihi Yapıları
      MuÄŸla Camileri
      MuÄŸla Hanları
      MuÄŸla Köprüleri
      MuÄŸla Türbeleri
      MuÄŸla Hamamları
      MuÄŸla Kiliseleri
  NEVÅžEHİR İLİ ESERLERİ
  ORDU İLİ ESERLERİ
  SAKARYA İLİ ESERLERİ
  SAMSUN İLİ ESERLERİ
  SİİRT İLİ ESERLERİ
  SİVAS İLİ ESERLERİ
  ÅžANLIURFA İLİ ESERLERİ
  TEKİRDAÄž İLİ ESERLERİ
  TOKAT İLİ ESERLERİ
  TRABZON İLİ ESERLERİ
  UÅžAK İLİ ESERLERİ
  VAN İLİ ESERLERİ
  YOZGAT İLİ ESERLERİ
  SELÇUKLU HANLARI
  OSMANLI HANEDAN TÜRBELERİ

Mail listemize abone
olun, güncel
yayınlarımızdan
haberdar olun!

Bunun için,
Lütfen mail adresinizi girin.
  Ana Sayfa   |  Üye Kayıt   |  Ãœye GiriÅŸ   |  İletiÅŸim   
MİLAS -İASOS ANTİK KENTİ - MUĞLA

Kalıntılar, Milas´a 18 kilometre uzaklıkta yer alan Kıyıkışlacık Köyü´nde bulunmaktadır. 1929 yılında Asın Kuren adıyla kurulan köyün adı 1960´lı yıllarda Kıyıkışlacık olarak değiştirilmiştir. Yaklaşık 2000 kişinin yaşadığı köyün en büyük geçim kaynağı balıkçılık ve zeytinciliktir.
Güllük Körfezi´nin kenarında yer alan köy, karşı sahildeki komşularının aksine sakin bir yerleşim yeri. Mitolojiye göre, İasos, Mandalya Körfezi´nde Güllük´ün karşısında Kıyıkışlacık Köyü´nde bir yarımada üzerinde Yunanistan´dan gelen ArgosluKolonistler tarafından kurulmuştur. Sonraki dönemlerde Milet´ten gelen göçmenler gelip buraya yerleşmişlerdir. Kentin tarihi, MÖ 3 binin sonuna kadar uzanmaktadır.
Batı Anadolu kıyılarındaki en başarılı arkeolojik çalışmalardan biri olan Iasos araştırmaları Charles Texier ile başlamış, Profesör DoroLevi´nin ardından Profesör CleliaLaviosa tarafından sürdürülmüştür. İtalyan kazı ekibinin başkanlığını günümüzde Profesör FedeBerti yapmaktadır.
Gelenek İasosu, Argos kolonisi olarak kabul eder; bununla beraber kazılar, sit alanında Erken Bronzdan beri oturulduğunu ve Orta ve Geç Bronz Çağlarnda da, yakındaki Miletosda olduğu gibi Miken kültüründen insanların yerleştiğini ortaya koymuştur. İ.Ö. V.yy.ın ortaları sırasında, Attik-Delos Birliğine vergi ödeyenler arasında görülür. Peloponnesus savaşlarındaki olaylara oldukça karışmış, İ.Ö. IV. yy.ın başlarında HekatomnidSatraplığının bir parçasını oluşturmuştur. Büyük İskender tarafından kurtarılmış ve Makedonun ardıllarını birbirine düşüren arda arda gelen olaylardan sonra, İ.Ö. 125 yılında, Romalılar tarafından bütün Karia gibi Asia Eyaletine eklenmiştir. İmparatorluğun ilk yüzyılları boyunca gelişmiş, belki de Erulilerin İ.S. III. yy.daki akınlarından zarar görmüştür. Erken Bizans Dönemi boyunca gelişimini tekrar bulmuştur. En geç arkeolojik izler İ.S. XV-XVI. yy.a çıkar; daha sonraları sit terkedilmiş; XIX.yyın gezginleri tarafından tekrar bulunmuştur.
İasos bir kıstak tarafından karaya bağlanan bir yarımadayı kapsar. Kalker yapılı ve iğ biçimli yarımada (Antik dönemlerde olasılıkla ada), 1km. uzunluğa ulaşmaz, 450 m.lik bir genişliği vardır ve deniz seviyesinden 90 m. yüksekliktedir. Olasılıkla değişik kullanım amaçlı iki limansal girinti, en eski yerleşimin kuruluşundan itibaren saygın olan denizciliğe kentin doğal eğiliminin ne olduğunu açıkça yansıtır.
İasos'taki Prehistorik Kent:
İasos Yarımadasındaki ilk yerleşimin Orta Bronz Çağına çıktığı kabul edilebilir. Sonraları tarihselkent dokusu olacak üç noktada derince yapılan araştırmalar bunu onaylamaktadırlar. Üç açmanın içinde en yaygın olanı Agoradadır. Burada, iki yanına taş döşemeli yollar yaslanmış kuvvetli duvarla karakterize edilmiş bir yapı kısmen gün ışığına çıkartılmıştır. Kısacası, bunlardan ve bulunan çanak çömlekten ve diğer malzemelerden oluşan diğer bilgiler; Karia sahillerinde bazı zamanlardan beri oluşmuş ticarete destek olan bir yer sabit yerleşmenin varlığına işaret eder. Karia sahillerinin bu noktasında, ticaret; yerel halkla uzak denizlerden gelen tacirler arasında bir ilişki kurulma olasılığını yaratmıştır. Yerleşmenin en eski ve en önemli dönemleri, Bristol Üniversitesi, Pisa Üniversitesi ve CNR Roma Miken ve Ege-Anadolu Araştırmaları Enstitüsünün çalıştıkları B.A.C.I. (Bronze Age Carianİasos) projesinin hedeflerini oluşturur.
Prof.Bilge UMAR kentin isminin Luvi dilinde İA-ASSA yani Toprak ananın yerleşimi anlamına geldiğini söylüyor.

Dış Surlar
İlk çağ kentinin biraz dışından başlayan ve yaklaşık 1,5 kilometre devam eden surlar, tamamlanamamış bir ön savunma düzenine aittir.
Bouleuterion
Agoranın güneyinde dikdörtgen biçiminde bir yapıdır. Yapımı, İasos´un Miletlilerin kontrolü olduğu dönem olan MS 1. yüzyıla dayanmaktadır. Birisi binanın kuzey tarafında, diğeri de binanın ön duvarında bulunan iki girişle toplantı odasına ulaşılabilmektedir. Bu bölümden dar bir geçit kullanılarak Agora stoasının doğusunda bulunan arşive ulaşılmaktadır. Binanın Roma döneminden kalan son hali Milet Bouleuterionu´na benzemektedir. Günümüzde bina duvarının kalıntıları, oturma bölümünün bazı parçaları ve kapalı koridor görülebilmektedir.
Tiyatro
Çevresi büyük boy taşlarla harçsız olarak yapılan tiyatro çok eğimli bir bölüm üzerine yapılmıştır. Yirmi bir sıra olan merdivenler hepsi beyaz mermerden yapılmıştır ve epeyce sağlam olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Balık Pazarı
İlk kazı çalışmaları sırasında kentin biraz dışında yer alan bu yapının, eski dönemde balık ticareti için yapılan bir Pazar olduğu düşünülmüştü. Ancak daha sonra ele geçirilen bulgularla buranın Roma döneminden kalma bir anıt mezar olduğu anlaşıldı. Ancak belki daha romantik geldiğinden dolayı hala bu adla anılmaktadır. Son dönemlere kadar kazı deposu olarak ta kullanılan yapı, burada kazı yapan İtalyan heyetinin desteği ile bir açık hava müzesine dönüştürüldü.
YUNUSLU ÇOCUK
Tarihçi George Bean´in ´´Karia´´ adlı kitabında yazdığı; ´´Büyük İskender´in ilgisini çeken bir başka İasoslu da, yunus tarafından sevilmek gibi bir şansa sahip olan erkek çocuktu´´ satırları, İasos halkının denizle ve balıkçılıkla nasıl bütünleştiğini daha iyi anlatıyor. Hem yerli hem yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken ´´Yunuslu Çocuk´´ öyküsü, İasos´ta asırlardır dilden dile, kulaktan kulağa aktarılıyor.
Olay, İasos´ta ki erkek çocukların gimnazyumda çalıştıktan sonra denizde yıkanmaları geleneğinin sürdüğü günlerde yaşanıyor. Çocuklar denizde yıkanırlarken, kıyıya yaklaşan bir yunus çocuklardan birini sırtına alıyor. Çocukla birlikte açıklara giden yunus, bir süre sonra çocuğu yeniden kıyıya bırakıyor. Bunu duyan İskender, çocuğu Babil´e getirtiyor ve deniz tanrısı Poseidon´un rahibi yapıyor.
Bununla ilgili anlatılan bir efsanede şöyledir: Bir yunus balığı, annesinin kucağında dolaşan Hermiyas´ı denize çağırır. Çocukta bu çağrıya uyarak denize atlar. Denize açılan bütün balıkçılar annesine Hermiyas´ı gördüklerini söylerler, ancak kadın hala deniz kıyısında çocuğunu beklemektedir

KAYNAKLAR: Karia'da bir liman kenti:D.Baldoni-C.Franco-P.Belli-F.Berti (İasos kazı ekibi)Homer Yay.
Karia:Bilge Umar-İnkilap yay.

FOTOÄžRAFLAR: EROL ÅžAÅžMAZ
MİLAS -İASOS ANTİK KENTİ - MUĞLA Fotoğraf Galerisi