Külliyenin oluşumunda ilk yapılışı Anadolu Selçuklu dönemine tarihlenen binalardan Seyyid Battal Gazi Türbesi sekizgen alt yapı üzerine kubbeli bir yapıdır.
Güneydoğu cephesinden camiye bitişik olan türbenin girişi doğu duvarındadır. Türbenin cephelerini ince ve kalın silmelerden oluşan profilli bir saçak çevreler. Kuzey, kuzeydoğu ve kuzeybatı cephelerinde sivri kemerli alınlığa sahip dikdörtgen açıklıklı pencereler bulunur.
Bunlardan kuzeydeki pencere alınlığının içinde beş satırlık bir kitâbe mevcuttur.
Türbenin kitabesinde şunlar yazılıdır:
“Mürşidler seyidi, gaziler başkanı, cihanın sahibi, kendisine sığınılan ulu Peygamber’in sülalesinden, merkadi; dünya ve ötesinin ziyaretgâhı olan ulu zatın türbesidir. Bu türbeyi büyük insan ve zamanın alisi sıvattı. Allah bu türbenin tarihi için şunu ilham etti; Allah onu cennetin en yücesi ile müşerref etsin. Burayı Mihaoğullarından Ali Bey bina etti ve sıvattı Allah azizliğini daim etsin.” Kitabedeki “Allah onu cennetin en yücesiyle müşerref etsin” cümlesi ebced hesabı ile kitabenin ve tamirin tarihini verir ve bu tarih 1464’e, Fatih Sultan Mehmed dönemine denk düşer.Buna göre türbe Mihaloğulları’ndan Ali tarafından 869’da (1464) onarılmıştır.
Türbe içinde Battal Gazi ve Kral Kızı Elenora’nın sandukaları bulunur. Battal Gazi’nin 5.5 m uzunluğundaki sanduka boyu; kişiliğine, büyüklüğüne atfendir. Elenora’nın Battal Gazi’nin eşi veya sevgilisi olduğu tartışmalıdır.
Yarım daire biçimindeki mihrabın kavsarası mukarnaslıdır. Yapı, köşelerdeki mukarnas sıralarıyla onaltıgen kasnağa geçişi sağlanan bir kubbeyle örtülmüştür. Bugünkü yapının, aslı Selçuklu dönemine ait olmakla birlikte Osmanlı devrinde genişletilerek yeniden inşa edildiği düşünülmektedir.
Türbenin ahşap üzerine gümüş levhalar ve şeritlerle süslenmiş, üstünde 915 (1509) tarihi ve usta kitâbesi bulunan kapısı Ankara Etnografya Müzesi’ndedir. Türbede vaktiyle yer alan Selçuklu devrine ait ibrik bugün Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde sergilenmektedir.
KAYNAK: İSLAM ANSİKLOPEDİSİ
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ