ÇATALCA –SULTAN IV. MEHMET HAN HAMAMI- ÇATALCA- İSTANBUL
Çatalca konumu itibari ile İstanbul’un yaklaşık 50 km uzağında kalan fakat en büyük yüz ölçümüne sahip ilçesidir. Tarihi Çatalca hamamı ise İstanbul yolu üzerinden gelirken Çatalca ilçe merkezine gelmeden yaklaşık 1 km önce karşımıza çıkmaktadır. Hamamın bulunduğu cadde on yıllardır hamamönü olarak bilinmektedir.
Hamamın ilçe için büyük önemlerinden birisi yüzyıllardır ilçedeki tek hamam olmasıdır. Bölgede yer alan Çatalca hamamı her zaman önünden geçtiğim fakat tarihine dair kısıtlı bilgiye sahip olduğum bir yapıydı. Bu sebeple eserin önemi ve tarihi üzerinde yoğunlaşmak istedim. Bilinen adıyla Çatalca tarihi Hamamı’nın orijinal adı Sultan IV. Mehmed (Avcı) Han Hamamı’dır.
Avcı olarak bilinen Padişah IV. Mehmed Han, şehzadeliğinde kendisi ve haremi için inşa ettirmiştir.Dikdörtgen profilli bir çerçeve içine alınmış basık kemerli giriş kapısının üzeri kartuşlu ve kuş figürlü bir süslemeye sahiptir.
Yuvarlak kemerli pencere düzenlemeleri, sıvalı sol yan cephede dikdörtgen söveler içine alınmıştır. Üzeri kısmen kırma çatı ile örtülü olan hamamın bir kısmı kubbeler ile örtülüdür. Çatalca Hamamı, Balkan Harbi’nden sonra harap olmaya terk edilmişken, 1940 – 41 tarihleri arasında 64.Tümen kumandanı General İsmail Hakkı Tekçe tarafından tamir ettirilerek işlevselliği bugüne kadar sürecek duruma getirilmiştir.
Günümüzde Çatalca Hamamı Salı günleri kadınlar günü olarak kullanılmak ile birlikte diğer günler ise erkekler tarafından kullanılmaktadır.
Giriş kapısı ve iç mekanlara giriş için kullanılan iç kapıların yükseklikleri yaklaşık olarak 180 cm dolaylarındadır. Kapıların genişlikleri ise iç kapılarda yaklaşık 75 cm ; giriş kapısı ise 100 cm civarındadır.
Hamama girdikten sonra bizi karşılayan orta mekanda sağlı sollu soyunma odaları bulunmaktadır. Tam karşımızda ise sıcak mekan ve hamam bölümleri bulunur. Fakat bunlardan ayrı olarak sağ tarafta küçük aynı anda en fazla 3-4 kişinin kullanabileceği bir hamam bulunuyor. Ne yazık ki tesisat borularından zemin kaplamalarına ve değişen kapılarına kadar yapılmış olan büyük değişiklikler ile yapının tam anlamıyla korunamadığını görüyoruz. Buna bir gerekçe olarak hamamın uzun yıllar kapalı kalmış olmasını gösteriyorlar.
Yapının yeterli önemi görmemesi sebebiyle yapıldığı döneme ait veriler bulunmadığı gibi mevcut halinin de planlaması yapılmamış olmak ile beraber 16.yy dan kalan bu yapı değişime uğramaya devam etmektedir. Hamamın orta alanı sobayla ısıtılmaktadır. Bu mevcut sisteme ise ne zamana geçildiği bilinmemektedir.
Ortak alanda mevcutta sarıya boyanmış halde kullanılan iç duvarların yapıldığı yüzyılda nasıl bir tasarıma sahip olduğu da bilinmezliğini korumaktadır. Yaklaşık 600 yıllık olan bu yapı hakkında edinebildiğimiz bilgiler yüksek derecede kısıtlıdır. Sağda ise hamam birimlerinin ortak mekanı olan alanda duş alınması için ayrılmış alanı görüyoruz. Tamamen günümüze uyarlanmış bu bölümün ilk dönemlerinde olmadığını kesin olarak söyleyebiliriz.