Tarihi Mekanlar Kişisel Ansiklopedi Erol ŞAŞMAZ
  İSTANBUL İLİ ESERLERİ
  MİMAR SİNAN VE ESERLERİ
  İZMİR İLİ ESERLERİ
  ADIYAMAN İLİ ESERLERİ
  AFYON İLİ ESERLERİ
  AĞRI İLİ ESERLERİ
  AKSARAY İLİ ESERLERİ
  AMASYA İLİ ESERLERİ
  ANKARA İLİ ESERLERİ
  ANTALYA İLİ ESERLERİ
  AYDIN İLİ ESERLERİ
  BARTIN İLİ ESERLERİ
  BALIKESİR İLİ ESERLERİ
  BATMAN İLİ ESERLERİ
  BİLECİK İLİ ESERLERİ
  BURSA İLİ ESERLERİ
  ÇANAKKALE İLİ ESERLERİ
  EDİRNE İLİ ESERLERİ
  ELAZIĞ İLİ ESERLERİ
  ERZİNCAN İLİ ESERLERİ
  ERZURUM İLİ ESERLERİ
  ESKİŞEHİR İLİ ESERLERİ
  GAZİANTEP İLİ ESERLERİ
      Gaziantep Ören yerleri
      Gaziantep Camileri
      Gaziantep Tarihi Yapıları
      Gaziantep Hanları
  HATAY İLİ ESERLERİ
  ISPARTA İLİ ESERLERİ
  KARABÜK İLİ ESERLERİ
  KARAMAN İLİ ESERLERİ
  KARS İLİ ESERLERİ
  KASTAMONU İLİ ESERLERİ
  KAYSERİ İLİ ESERLERİ
  KIRIKKALE İLİ ESERLERİ
  KIRKLARELİ İLİ ESERLERİ
  KIRŞEHİR İLİ ESERLERİ
  KOCAELİ İLİ ESERLERİ
  KONYA İLİ ESERLERİ
  KÜTAHYA İLİ ESERLERİ
  MALATYA İLİ ESERLERİ
  MANİSA İLİ ESERLERİ
  MARDİN İLİ ESERLERİ
  MERSİN İLİ ESERLERİ
  MUĞLA İLİ ESERLERİ
  NEVŞEHİR İLİ ESERLERİ
  ORDU İLİ ESERLERİ
  SAKARYA İLİ ESERLERİ
  SAMSUN İLİ ESERLERİ
  SİİRT İLİ ESERLERİ
  SİVAS İLİ ESERLERİ
  ŞANLIURFA İLİ ESERLERİ
  TEKİRDAĞ İLİ ESERLERİ
  TOKAT İLİ ESERLERİ
  TRABZON İLİ ESERLERİ
  UŞAK İLİ ESERLERİ
  VAN İLİ ESERLERİ
  YOZGAT İLİ ESERLERİ
  SELÇUKLU HANLARI
  OSMANLI HANEDAN TÜRBELERİ

Mail listemize abone
olun, güncel
yayınlarımızdan
haberdar olun!

Bunun için,
Lütfen mail adresinizi girin.
  Ana Sayfa   |  Üye Kayıt   |  Üye Giriş   |  İletişim   
NİZİP -RUMKALE –GAZİANTEP

Gaziantep ili, Nizip ilçesi sınırlarında bulunan Rumkale, Yavuzeli ilçesine bağlı, Kasaba köyünün güneyinde yer alır. Merziman çayı ile Fırat nehrinin kesiştiği bir noktada, sarp kayalıklarla çevrili yüksek bir tepe üzerinde bulunan Rumkale; il merkezine 62, Yavuzeli ilçesine ise 25 km. uzaklıkta olup, gayet sağlam ve müstahkem bir kaledir. Günümüze kadar geçen tarihî süreç içerisinde çeşitli adlar ile anılır olmuştur. Asurlular döneminde Şitamrat, Süryaniler döneminde Kal’a Rhomayta, Ermeniler döneminde Hromklay, Memlüklüler döneminde Kal’at el-Müslimin adı ile anılan kale, daha sonraları Kale-i Zerrin (Altın Kale), günümüzde ise Rumkale adı ile anılmaktadır.

120 x 230 m ebatında yaklaşık 3500 m2’lik bir alanı kaplamaktadır. Doğayla uyumlu bir mimariye sahip olup büyük ve kesme taşlarla inşa edilmiş, bir tanesi doğuya yani Fırat nehrine, diğeri ise Merziman çayına açılan iki kapısı bulunmaktadır. Kuzey ve doğuda bulunan surlarda, dikdörtgen bir plana sahip 7 burç ve kuzeyde çok sayıda mazgal pencere yer alır. Günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiş olan burçlar surların kuzey kesimindedir. Kalenin güney kesimi ise 13. yüzyılın başlarında, insan eliyle oyularak 30 m yüksekliğinde ve 20 m genişliğinde hendek hâline getirilmiştir (Foto 2). Rumkale’yi 1838 yılında ziyaret eden Mareşal Helmut von Moltke, kayanın nerede bittiği, insan eserinin nerede başladığını kestirmenin güç olduğunu ve kaleden bakınca Fırat nehrinin gümüş bir şerit gibi ayaklar altında uzanıp aktığını belirtmektedir. Ayrıca 17. yy’da kaleyi ziyaret eden Evliya Çelebi, Rumkale’nin bir tepe üstünde sağlam bir kale olduğunu, dışarıda camisi, hanı, hamamı ve küçük bir çarşısı bulunduğunu, bahçe ve meyvelerinin bolluğunu vurgulamıştır. Günümüzde bu meyve bahçelerinin tamamı sular altında kalmıştır. Rumkale, Birecik Barajı’nın su tutmasıyla birlikte üç tarafı sularla çevrilmiş olup, bir yarımada hâline gelmiştir .

Rumkale, insanlar tarafından yoğun bir şekilde ziyaret edilen mekânlardandır. Bu yoğunluk; Rumkale’nin tarihî, dinî, doğal ve beşerî özellikleri ile doğrudan alakalıdır. Kalede birden fazla dinî meskenin olması, tarihinin çok eskilere dayanması, kurulduğu alan itibari ile farklı bir görünümde olması, karayoluyla ulaşımının hiç olmaması, etrafının sularla çevrili yarımada görünümünde olması, Rumkale’yi farklı kılan özelliklerindendir .

Rumkale Sarnıcı:
Kale içerisinde, yapı bakımından ilk etapta aşındırması kolay olan ancak havayla teması sonrası, sonradan sertleşen kaya kütlesi silindirik biçimde oyularak Fırat tabanına ulaşılmış ve kalenin su ihtiyacı bu büyük sarnıçtan karşılanmıştır. Bu şekilde kale sakinleri, su ihtiyacını karşılarken güvenliği tehdit eden unsurlardan da korunmuş oluyorlardı. 8 m genişliğinde, 75 m derinliğinde olan bu dev sarnıcın silindirik iç yüzünde kayanın oyulmasıyla helezonik bir merdiven meydana getirilmiş ve bu merdivenle Fırat’ın taban seviyesine inilerek kaleye su temin edilimiştir . Nergis efsanesinde geçen kuyunun bu sarnıç olduğu rivayet edilmektedir (Efsaneye göre, Rumkale beyinin Nergis adındaki oğlu, bu kuyuya sıkça inermiş. Her seferinde sudaki aksinde kendini seyredermiş. Nergis, her geçen gün kendisini biraz daha beğenerek izler olduğu kuyuya, bir gün kendini daha iyi görebilmek için iyice eğilmiş, dengesini kaybederek önce kuyunun dibine sonra da Fırat’ın soğuk sularına yuvarlanarak boğulmuş. Gencin boğulduğu yerde çok güzel bir çiçek açmış. Açan bu çiçeğe ‘Nergis’ denilmiş).

Rumkale Hendeği:
Rumkale, kurulmuş olduğu dönemin güvenlik şartları nedeniyle, Gaziantep platosunun Fırat ile Merzuman (Kasaba) çayının birleştiği alana sokulmuş olan, geniş bir düzlükten sonra eğimlenen ve basamaklı bir şekilde bu birleşim noktasına eğilen, korunaklı plato ucuna kurulmuştur. Dolaysıyla doğu, kuzey, batı kesimleri akarsularla çevrilidir. Memlüklüler 1292 yılında, kaleyi ele geçirdikten sonra tek kara bağlantısı olan güney kesimini, 30 m derinliğinde 20 m genişliğinde, kayaları oyarak, dev bir hendekle ayırmıştır. Böylelikle kaleye olan karayolu ulaşımı kesilmiş, ulaşım sadece akarsu üzerinden sağlanmıştır. Bu özelliği nedeniyle arkasını güvene alan kale, güvenliğini daha da artmıştır .

Rumkale’nin Dinî Özelliği:
Rumkale geçmişi eskiye dayanan ve farklı dinleri ağırlamış bir kaledir. Farklı uygarlıkların egemenliğine girmesinden dolayı dinî meskenler olan; kilise, mastır ve cami kalıntıları kalede bulunmuştur. Kalenin güneyinde 12. yüzyılın sonlarına doğru 1173 yılında Şair Aziz Nerses tarafından “Gotik” tarzda yaptırılan Aziz Nerses Kilisesi bulunmaktadır. Bu kilise, 18.yy’da ziyaret eden Richard Peacock tarafından “küçük ama güzel bir kilise” olarak tanımlanmıştır. Ancak günümüzde kilisenin doğu cephesinin yamaca yaslanan bölümü dışında kalan yerleri yıkıktır. Manastır ise kalenin içinde, kalenin kuzeyinde yer alır. Manastırı, M. S. 13. yüzyılda Yakubi azizi Barşavma kendi adına, birbirine bitişik iki yapı hâlinde inşa ettirmiştir. Günümüzde ise manastırın bazı bölümleri ayakta kalmıştır. Osmanlı döneminde yapılan mescit ile birlikte dört mescit, üç cami ve bir medrese mevcuttur. Ayrıca kalede bir zaviye bulunmaktadır (Yılmaz,1999, s. 144). Ancak, Evliya Çelebi tarafından kalenin dışında bahçelik kesimlere doğru olduğu belirtilen kale camii ise bugün çarşısıyla beraber sular altında kalmıştır.

Kaleyi önemli kılan bir diğer husus, bir rivayete göre Hz. İsa’nın havarilerinden Johannes (Yuhanna)’in ilk orjinal İncili burada, kayadan oyma bir odada, ceylan derisi üzerine yazmış olmasıdır. Bir başka rivayete göre ise Johannes, burada İncil’in nüshalarını çoğaltmıştır. Ancak bahsi geçen oyma odanın, gizemli ve tılsımlı (büyülü) olduğu, farklı tuzaklarla kurulu bir tünelinin olduğu düşünüldüğünden girilmeye cesaret edilememektedir.

Rumkale’yi ziyaret etmek isteyenler, Gaziantep üzerinden Yavuzeli ilçesine, buradan Kasaba köyüne gelerek, kalenin karşı kıyısında kurulmuş olan iskeleden kiralık teknelerle ulaşabilirler. Şanlıurfa üzerinden gelenler Halfeti üzerinden, Halfeti iskelesine ve buradan yine kiralık teknelerle ulaşabilirler. Gaziantep Valiliği tarafından yapılan ve kalenin güney kesiminde bulunan hendeğe doğru yapılması düşünülen karayolunun çalışması hâlen devam etmektedir. Yolun bitirilmesiyle kaleye doğrudan ulaşım sağlanmış olacaktır.

KAYNAK: Zeki BOYRAZ / M. Salih BOSTANCI
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ
NİZİP -RUMKALE –GAZİANTEP Fotoğraf Galerisi