Koca Seyfullah Cami Kütahya’nın 120 km. uzağındaki “Şaphane” ilçesinin merkezinde yer alır.
Cami beratına göre yapım tarihi 1490'dır. Osmanlı mimarisi örneklerindendir. Adını, yapımını üstlenen Mimar Sinan'ın kalfalarından Koca Seyfullah'tan almaktadır. Kalın ve büyük ağaçların sütun şeklinde kesimi ile ahşap mimari tarzda yapılmıştır. Toplam arsa alanı 750 m2 olan caminin iç alanı 615 m2 olup, aynı anda 1000 kişi ibadet edebilecek genişliktedir.
Camii içinde mihrabın sağ ve solunda bulunan ahşap sütunlar caminin zemin kaymasının kontrolü için yapılmıştır. Caminin içinin tamamı ahşap oyma ve süsleme şeklinde yapılmış olup, tavanı ahşap el işçiliğidir. Cami iç duvarlarında bulunan resimler yaşam ve ölümü anlatmaktadır.
Cami, engebeli ve meyilli bir arazi üzerine inşa edilmiştir. Binanın bulunduğu arsa, kuzey tarafından sınırlandırılarak bu alana düzgün olmayan dikdörtgen planlı kapalı bir son cemaat yeri inşa edilmiştir. Alt kısımda dükkânlara yer verilmiştir. Kuzeyden güneye doğru devam eden alt kısımda yer alan düzlem, ahşap direklerle sağlamlaştırılmıştır. Destek için kullanılan bu ahşap direkler 1970 yılındaki deprem sonrasında betonarme malzeme ile kuşatılarak sağlamlaştırma yapılmıştır . Mimarideki yenilemenin yanında yapıdaki kalem işi süslemelerin zaman içerisinde yenilendiği gösteren ibareler vardır. Harime girişin yukarısındaki bir panoda Arap harfleriyle “1973” tarihinin yer alması Gediz depreminden sonra süslemelerde de yenilemenin olduğunu düşündürmektedir. Günümüze yakın son büyük değişiklik, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2005 yılında yaptırılmıştır.
Caminin harimi, kıbleye paralel dikdörtgen bir plana sahiptir . İç kısımda serbest halde yerleştirilmiş çatıyı destekleyen dört kalın direğin ortasına, direklerin meydana getirdiği alandan daha küçük olmak üzere dışarıdan belirli olmayan yalancı bir kubbe de yerleştirilmiştir.
Son cemaat yerinden harime ulaşmayı sağlayan iki giriş bulunmaktadır. Minare girişine yakın olanı basit bir düzenlemeye sahip iken doğu girişine yakın olanı farklıdır. Burada yuvarlak kemerli bir geçiş alanı dikkatlerden kaçmaz.
Camideki süslemeler; harim duvarları, ahşap tavan, kubbe içi, minber ve vaaz kürsüsünde yoğunlaşmıştır. İç kısımdaki bu süslemeleri tekniklerine göre şu başlıklar altında inceleyebiliriz:
Ahşap Süslemeler
Çıtalarla düzenlenen ahşap tavandaki geometrik yüzeylerin içleri farklı renklere boyanarak tavana hareketlilik kazandırılmıştır. Sarı, siyah, mavi ve kiremit kırmızı rengin yoğun olarak kullanıldığı tavanda yıldız ve kare şeklinde motiflerden oluşan süslemeler tüm yüzeye yayılmıştır. Özellikle mihrap önündeki alanda iç içe geçmiş sekiz kollu yıldız motifinden oluşan göbek dikkatlerden kaçmaz.
Mihrabın batısında yer alan minber pencere ile duvara gömülmüş bir direk arasında kalmıştır. Duvara yaslandığı köşk kısmının altındaki bölüm iki ahşap ayakla seki üzerinde yer alır. Süpürgeliğin üstündeki yan aynalık kısmının üzerinde altıgenlerin ağırlıkta olduğu geometrik süslemeler bulunur. Sekizgen kasnak halinde düzenlenen külah kısmı piramidaldir.
Döneminden olduğu düşünülen ahşap kürsü, yalancı kubbeyi taşıyan ayaklardan güneydoğu köşesindekinin yüzeyine raptedilmiştir. Zeminden yukarıya doğru beş köşeli olacak şekilde genişleyen kaidenin korkulukları da aynı formda sonlanmıştır. Korkulukların dikdörtgen formlu yüzeylerinde oyma tekniğinde yapılmış bitkisel bezemeler yer alır. Lale ve vazodan çıkan kıvrık dal şeklindeki bezemelerden sadece kuzeye bakan kısım sağlam olarak günümüze ulaşmıştır.
Harimde Görülen Kalem işi Süslemeler
Sıva üzerine yapılan kalem işi süslemeler; harim duvarları ve yalancı kubbe içinde yoğunlaşmıştır. Doğu, batı ve güney duvarları birbirlerinden farklı boyutlardaki panolara ayrılmış ve süslemeler bu panoların içerisine yapılmıştır.
Doğu duvarı, üçgen motiflerinden meydana getirilmiş bir şerit ile farklı büyüklükte panolara ayrılmıştır. Güney duvarı ile doğu duvarının kesiştiği noktadaki ilk panoda8 madalyon içerisinde “Osman” yazısı okunur. Bu yazının hemen altında yeşile boyanan ve havada asılı duran kayık şeklindeki bir nesne nesnenin üzerinde de kulplu vazonun içinden çıkan natüralist süsleme kompozisyonu yer alır. Bu süslemenin yanında pencere bulunur. Pencerenin tepe noktasında yeşil ve kahverengi tonlarından meydana getirilmiş Barok karakterli bezeme dikkat çeker. Duvara gömülü geniş ayağın sınırlandırdığı ikinci panonun bulunduğu alan ilk panoya göre daha geniş tutulmuştur. Madalyon içerisindeki “Ali” yazısı ilk dikkat çeken unsurdur. Bu yazının altında da “Kelime-i Tevhit” yazısı okunur. Panonun zeminine yeşil tonlarından bir arazi oluşturulmuştur. Zeminin güney köşesine doğru bitki topluluğu yerleştirilmiştir. Bu bitkilerin arasında ise portakal ağacı olduğu düşünülen bir ağaç yer alır. “Hasan” yazısının okunduğu panodaki süsleme unsurları burada da kendini tekrar eder. Yeşil zemin üzerindeki diğerinden daha büyük portakal ağacı alanın tam ortasına konulmuştur. Barok karakterli yeşil ve kahverengiye boyanan kıvrım dallı süslemelerin yer aldığı alanın solunda dördüncü pano vardır. Madalyon içerisindeki “Hüseyin” yazısının hemen altında boşlukta duran ve yeşile boyanan kayık benzeri nesnenin üstündeki natüralist süsleme kompozisyonu bulunur. Benzerlerinden büyük tutulan bu panonun zeminine de tıpkı diğerlerinde olduğu gibi yeşil tonlarında bir üzüm bağı yerleştirilmiştir. Karşısındakine simetrik olarak yerleştirilmiş büyük ayaklı saat tasviri de panonun kuzeyinde yer alır.
Harimdeki süslemelerin en yoğun olduğu alan mihrap duvarıdır. Duvardaki bezemeler kuzey ve doğu duvarındakiler gibi yerleştirilmiştir. Benzer süsleme programının yer aldığı güney duvarda da ilk dikkati çeken madalyonlar içindeki yazılardır. Pencerenin solunda mihrabın ise sağında kalan panoda beyaz zemin üzerine sıralanmış yazı kuşakları görülür. Güney duvardaki ilk panoda madalyon içinde “Azrail” ismi o Barok karakterli bitkisel süslemelerin yer aldığı alanın sağındaki panoda bir “cami” tasviri yer alır. Buradaki cami tasviri harimde yer alan tek mimari betimleme olması bakımından önemlidir. Mimari betimleme yeşile boyanmış bir tepe üzerinde yer almaktadır. Tepenin üzerinde tek sıra halinde ve aralıklı olarak yerleştirilmiş küçük ağaçlar görülür. Ağaçların gövdeleri siyaha tepe noktaları ise yeşile boyanmıştır. Betimlemede iki minareli dört şerefeli ve tek kubbeli bir cami tasvir edilmiştir.
KAYNAK: DERGİ PARK (Akın TERCANLI)
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ
ŞAPHANE - TARİHİ KOCASEYFULLAH CAMİİ –KÜTAHYA Fotoğraf Galerisi