Sekizgen prizmal bir kaide üzerinde, sekizgen prizmal gövdeli ve içten kubbe dıştan piramidal külâhla örtülü iki katlı bir yapıdır. Türbenin üst katına, kuzey cephesi üzerinde ve zeminden üç basamakla ulaşılan düşey dikdörtgen formlu ve sivri kemerli bir kapı ile dahil olunur; kapı açıklığı, sivri kemerli yüksekçe bir sağır niş içerisinde yer almaktadır.
İç mekân sekizgen planlı ve kubbelidir; farklı yönlere açılan altı mazgal pencereyle aydınlatılmıştır.
Alt kattaki mumyalık girişi doğu cephesi üzerindedir. Aksiyal yönlerde uzanan ve birer eyvan şeklinde tasarlanmış sivri kemer gözlerinin oluşturduğu haçvarî planlı iç mekânın merkezi çapraz tonozla örtülüdür; güney-doğu duvarına açılmış bir mazgal penceresi bulunur.
Türbede yapı malzemesi olarak taş ve tuğla kullanılmıştır. Dış cephesinde, kaide ve sekizgen prizmal gövde üzerindeki sivri kemerli sağır nişlerin içi düzgün kesme taş kaplama, kemer alınlıkları ve piramidal külâh ile mescidin kubbesi ise tuğla örgülüdür.
Türbenin giriş cephesindeki tuğlaların farklı istiflenmesiyle oluşturulmuş geometrik bezemeler dikkat çekicidir. Sekizgen gövdenin cephelerindeki sivri kemerli sağır nişlerde kullanılan taş kaplamalar ile bunları çevreleyen tuğla örgüleri, türbenin dekoratif etkisini arttırmaktadır.
Yapının kitâbesi mevcut değildir; benzer örnekler esas alınarak 13. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilebilir.
ALÄ° PAÅžA (SELÄ°ME SULTAN)
Ali Paşa Aksaray yerlilerinden olup, ünlü Selçuklu Tarihçisi Kerimüddîn Mahmud\'un muasırlarındandır. Anadolu Selçuklu Sultanlarından Sultan Gıyâseddîn II. Mesud zamanında yaşamış ve Şenkitoğlu tarafından sığındığı Selime Kalesi\'nde hile ile çıkartılarak, kardeşi Ahî Ahmed ve diğer adamları ile birlikte öldürülmüştür.
Ali Paşa, Aksaray Beyi\'ydi ve Aksaray\'da geniş mülkleri var idi. Hatta Aksaray\'da dilediği gibi tasarruf etmek hususunda elinde berat da bulunuyordu. İşte Aksaraylı her zengine ve nüfuslu adama düşmanlık yapan Şenkitoğlu Ali Paşa\'ya da düşmanlık yapmış, Aksaray Dârü\'ş-Şifâsı\'na sığınarak savaşlar tertip etmişti. Ve nihayet Ali Paşa, kardeşi ve adamları, Tarihçi Kerimüddîn Mahmud\'un mülkü olan Selime Kalesi\'ne sığınmıştı.
Ölümlerinin ardından kardeşi Ahî Ahmed ile birlikte Selime Kabristanı\'na defnolunmuşlardır. Sonra da üzerlerine türbe yapılmıştır. Türbe, Selçuklu Devleti\'nin çöküşü ve dağılışı sırasında yapılmıştır.