|
|
|
ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ CAMİ – FATİH- İSTANBUL
Fahreddin er-Râzî’nin soyundan gelen Cemâleddin Aksarâyî’nin torunu Ahmed Çelebi’nin oğludur. Cemâleddin Aksarâyî’nin neslinden geldiği için çağdaşı diğer devlet ve ilim adamı akrabaları gibi Cemâlî nisbesiyle anılır. Fetva almak üzere kendisine başvuranların işlerini kısa sürede sonuçlandırmak için evinin penceresinden sarkıttığı zenbille soruları alıp cevapları yine zenbile koyup vermesinden dolayı halk arasında “Zenbilli müftü, Zenbilli Ali Efendi” olarak tanınmıştır. Doğum tarihine ve yerine dair kesin bilgi yoktur. Cavit Baysun, 932’de (1525) ileri bir yaşta vefatını ve tahsiliyle hizmet sürelerini göz önüne alarak Fâtih Sultan Mehmed’in ilk saltanat yıllarında (1444-1446) doğmuş olduğunu söyler.
Zenbilli Ali Cemâlî Efendi ilk eğitimini, Pîrî Mehmed Paşa’nın annesi tarafından dedesi olan Lârendeli Mevlânâ Hamza’dan aldı. Ardından İstanbul’a gidip Molla Hüsrev’in derslerine devam etti. Molla Hüsrev müftülüğe tayin edilince Bursa’ya giderek burada Sultâniye müderrisi olan Mevlânâ Hüsâmzâde Mustafa Efendi’den ders okumaya başladı. Öğrenimini tamamlayınca Hüsâmzâde onu kendisine muîd edindi ve kızı ile evlendirdi. Fâtih Sultan Mehmed zamanında Edirne’de, Mecdî’ye göre Ali Bey Medresesi, Hoca Sâdeddin’e göre Taşlık Medresesi müderrisliğine getirildi.
II. Bayezid’in ardından tahta çıkan Yavuz Sultan Selim de Zenbilli Ali Efendi’yi saltanatı süresince müftülük görevinde bıraktı. Kanûnî Sultan Süleyman döneminde ölümüne kadar bu görevde kaldı. Kanûnî zamanında Rodos adasının fethinde bulundu ve camiye çevrilen Saint Jean Katedrali’nde ilk cuma namazını kıldırdı. 929’da (1523) Vefat tarihinin Şâban 932’den (Mayıs-Haziran 1526) biraz öncesine denk düştüğü tahmin edilir. Mezarı Zeyrek’te yaptırdığı mescid ve mektebin hazîresindedir.
Kaynaklara göre Zenbilli Ali Cemâlî Efendi fıkıh, usul, edebiyat, lugat, nahiv, tefsir ve hadis sahasında otorite sahibi vakur bir ilim adamı idi. Uzun süre fetva makamında kaldığı halde hayatının sonuna kadar tevazuu elden bırakmamıştı. Risâle-i Hırzü’l-mülûk’teki ifadeye göre kendisi insanların işlerini kolaylaştırmaktan zevk alır, fetva almak üzere başvuranların işlerini kısa sürede sonuçlandırırdı. Zenbilli Ali Efendi’nin tasavvufî yönü de vardı. Bundan dolayı bazı eserlerde “Sûfî” nisbesiyle kaydedilmiş ve “erbâb-ı hâl, sâhib-i kerâmet” diye gösterilmiştir.
Zenbilli Ali Cemâlî Efendi hayır severliğiyle tanınmış, İstanbul’un değişik yerlerinde cami, mescid ve mektep inşa ettirmiştir. Bunlardan Alaca Mescid, Galata’da Tersane caddesinde iken 1957’de Azapkapı caddesi açılırken yıktırılmıştır. Müftü Ali (Zenbilli Ali) Efendi Camii, Küçük Mustafa Paşa semtindedir; mescid olarak yaptırılmış, 932’de (1525-26) cami haline getirilmiştir. Tek kubbeli, kare planlı Ali Cemâlî Efendi Mektebi, Zeyrek Yokuşu’nda 1523-1525 yılları arasında inşa edilmiştir. 1960’ta ortadan kaldırılan Müftü Hamamı, Fatih Kadı Çeşmesi’nde Müftü Ali Camii yakınında bulunuyordu. Bu hamamın geliri yukarıda sözü edilen cami, mescid ve mektebe vakfedilmiştir. Zenbilli Ali Efendi’nin oğullarından Muhyiddin Mehmed Şah Efendi (Molla Çelebi) Târîh-i Âl-i Osmân’ın, Rûhî Çelebi bir başka Tevârîh-i Âl-i Osmân’ın müellifidir. Fudayl Çelebi ise çeşitli manzum ve mensur eserleri olan bir âlimdir. Cemâleddin Mehmed (Cemal Çelebi) kadılık ve valiliklerde bulunmuş, kızı Sitti Şah Hatun, İstanbul’da mescid ve medrese yaptırmıştır.
Eserleri. Ali Cemâlî Efendi’nin ilmî gelişmeleri takip ederek kendisini sürekli yenilediği ileri sürülür ve kitaba da çok meraklı olup çeşitli yerlerden eserler getirttiği belirtilir. Başlıca eserleri şunlardır:
1. Muhtârât mine’l-Fetâvâ (Fetâvâ-yı Ali Efendi). Hanefî fıkhına dair bu telif eserin İstanbul kütüphanelerinde çeşitli nüshaları bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Âşir Efendi, nr. 138; Esad Efendi, nr. 644; Fâtih, nr. 2387, 2388, 2389; Lâleli, nr. 1154).
2. Muhtasarü’l-Hidâye. Fıkha dair bir eserdir.
3. Risâle fî hakkı’d-devrân (Risâletü’d-deverân). Eserde sûfî raksının zikir maksadıyla yapılması durumunda haram olmadığı belirtilir ve eserin biri mensur, diğeri manzum iki nüshasının bulunduğu kaydedilir. Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Hacı Mahmud Efendi, nr. 3093/2) Risâle fî cevâzi devrâni’ṣ-ṣûfiyye adıyla kayıtlı nüsha Arapça ve mensurdur.
Âdâbü’l-evsiyâ adlı ahlâka dair eser Ali Efendi’ye nisbet edilirse de bu eserin oğlu Fudayl Çelebi tarafından kaleme alındığı tesbit edilmiştir.
KAYNAK: İSLAM ANSİKLOPEDİSİ
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ |
ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ CAMİ – FATİH- İSTANBUL Fotoğraf Galerisi
| | | | | | | | | | | | | | | | |
|
|